Cumartesi

SÜLEYMAN ÖZCAN / TÜRKİYE DAVASI

(29701/96)

Strazburg

7 Şubat 2002


İşbu Karar, Sözleşme'nin 44/2 maddesi hükümleri uyarınca kesinlik kazanmaktadır.

Karar metni, Sekreterya revizyonuna tabi olabilir.

Süleyman Özcan - Türkiye davasında,

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (Üçüncü Dairesi),

Sn. G. Ress, Başkan

Sn. I. Cabral Barreto ,

Sn. L. Caflisch,

Sn. B. Zupancic,

Sn. H.S. Greve,

Sn. K. Traja yargıçlar,

Sn. F. Gölcüklü, ad hoc yargıç ve

Sn. V. Berger, Kısım Sekreteri'nin, katılımı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Heyeti olarak toplanmış, 31 Ağustos 1999 ve 17 Ocak 2002 tarihlerindeki gizli görüşmesi sonucunda, yukarıda anılan tarihte benimsenmiş olan aşağıdaki karara varmıştır:

USULE İLİŞKİN İŞLEMLER

1. Davanın nedeni, bir Türk Vatandaşı olan Sn. Süleyman Özcan'ın ("başvuran"), 21 Ekim 1995 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşme'nin ("Sözleşme") eski 25.maddesi uyarınca, Türkiye aleyhine Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na ("Komisyon") yaptığı başvurudur. (başvuru no.29701/96 ).

2. Başvuran, Muğla'da mesleğini ifa etmekte olan Sn. Semra Dural Esim tarafından temsil edilmiştir. Türk Hükümeti ise, Mahkeme huzurundaki işlemler için bir Ajan atamamıştır.

3. Başvuran, kendisine karşı yürütülen cezai işlemlerin uzun sürmesinin Sözleşmenin 6. Maddesinin 1. bendine aykırı olduğunu belirterek şikayetçi olmuştur.

4. Başvuru, 11 No'lu Protokol'ün yürürlüğe girdiği 1 Kasım 1998 tarihinde Mahkemeye sevkedilmiştir. ( 11 No'lu Protokol'ün 5. maddesinin 2. bendi)

5. Başvuru, Mahkemenin Birinci Kısmına tahsis edilmiştir. (İç Tüzüğün 52. maddesinin 1. paragrafı) Bu kısım içinde davayı inceleyecek olan daire, (Sözleşme'nin 27. maddesinin 1. bendi) Mahkeme İç Tüzüğünün 26. maddesinin 1. bendinde belirtildiği şekilde oluşturulmuştur. Sn. Rıza Türmen davadaki görevinden çekilmiştir.( İç Tüzük 28. madde). Hükümet bu nedenle, Sn. Türmen'in yerine Sn. Feyyaz Gölcüklü'yü ad hoc yargıç olarak atamıştır (Sözleşme'nin 27. maddesinin 2. bendi ve 29. maddesinin 1. bendi ).

6. Oluşturulan Dairenin başkanı, dava ile ilgili işlemlerin iyi idare edilebilmesi için başvurunun davalı devlete karşı aynı şikayetlerle açılan diğer başvurulara eklenmesine karar vermiştir. (başvuru no 28291/95, 29280/95, 26699/96, 29700/96, 29702/96, 29703/96, 29911/96, 29912/96, 29913/96, 31831/96, 31834/96, 31853/96, 31880/96, 31891/96, 31960/96, 32964/96, 32987/96, 32900/96, 33362/96, 33369/96, 33645/96, 34591/96, 34687/96, 39428/96 ve 43362/96) (İçtüzüğün 43. maddesinin 2. bendi )

7. Mahkeme, 31 Ağustos 1999 tarihinde, tarafların görüşlerini aldıktan sonra başvurunun kabuledilebilir olduğu sonucuna varmıştır.

8. Başvuran ve Hükümet, esaslar hakkındaki görüşlerini sunmuşlardır. (İçtüzüğün 59. maddesinin 1. bendi).

9. 1 Kasım 2001 tarihinde Mahkeme oluşturulan Kısımlarda değişiklik yapmıştır. (İç Tüzüğün 25. maddesinin 1. paragrafı) Sözkonusu dava henüz oluşturulmuş bulunan Üçüncü Kısma verilmiştir. (İç Tüzüğün 52. maddesinin 1. paragrafı).

OLAYLAR

I. Davanın Şartları

A. Başvuranın Tutuklanması ve Gözaltına Alınması

10. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler 20 Mart 1980 tarihinde başvuranı yasadışı örgüt THKP/C üyesi olduğu şüphesi ile tutuklamışlardır.

11. İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi, 4 Nisan 1980 tarihinde başvuranın tutuklu yargılanmasına karar vermiştir.

B. İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi Tarafından Yapılan Yargılama

12. 4 Mart 1981 tarihinde Askeri Savcı başvuran ve diğer 127 kişi aleyhindeki iddianamesini Sıkıyönetim Mahkemesi'ne sunmuştur. Savcı başvuranı, anayasal düzeni yıkıp Marks ve Lenin'in ideolojisine dayalı bir rejim kurma amacını taşıyan yasadışı örgüt THKP/C'ye üye olmakla suçlamıştır. Savcı başvuranı ayrıca, kamuya ve özel mülklere karşı girişilen silahlı soygun, bombalama ve güvenlik güçlerine ateş açmakla suçlamıştır.

13. Türk Ceza Kanunu'nun 146. maddesinin 1. bendi gereğince ölüm cezası talep edilmiştir.

14. İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi'nin 8 Kasım 1984 tarihinde aldığı kararla başvuran, THKP/C üyesi olmaktan ve diğer birkaç iddiadan suçlu bulunmuştur. Başvuran, Türk Ceza Kanunu'nun 146. maddesi gereğince müebbet hapse mahkum edilmiştir.

C. Temyiz İşlemleri

15. Başvuranın mahkumiyeti 15 yılı aştığı için dava otomatik olarak Askeri Yargıtay'a gönderilmiştir.

16. 12 Nisan 1988 tarihinde Askeri Yargıtay iç hukukla ilgili kurallara ve kanunlara aykırı olduğu için, ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur.

17. 4 Haziran 1990 tarihinde İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi, başvuranın şartlı salıverilmesine karar vermiştir.

18. 17 Ağustos 1990 tarihinde İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi Türk Ceza Kanunu'nun 146. maddesinin 3. bendi gereğince başvuranı 12 yıl 6 ay hapse mahkum etmiş, kamu hizmetinden daimi surette men edilmesine ve adli vesayet altına alınmasına karar vermiştir. Başvuran temyiz başvurusunda bulunmuştur.

19. Sıkıyönetim Mahkemelerinin yetkilerini elinden alan 27 Aralık 1993 tarihli Kanun'un yürürlüğe girmesinin ardından Yargıtay dava üzerinde yetkili kılınmış ve 4 Ocak 1994 tarihinde dava Yargıtay'a transfer edilmiştir.

20. Yargıtay 18 Nisan 1995 tarihinde başvuranın Türk Ceza Kanunu'nun 146. maddesinin 1. bendinden yargılanmış olması gerektiği gerekçesiyle başvuranın mahkumiyetini bozmuştur. Dava Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir. Dava halen bu Mahkemede görülmektedir.

İLGİLİ İÇ HUKUK

21. Türk Ceza Kanunu'nun 146. maddesinin 1. ve 3. bendleri şöyledir:

" 1. Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye Kanununun tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül etmiş olan Büyük Millet Meclisini iskata veya vazifesini yapmaktan men'e cebren teşebbüs edenler, idam cezasına mahküm olur.

3. Birinci fıkrada yazılı suça ikinci fıkrada gösterilenden gayri surette iştirak eden fer'i şerikler hakkında beş seneden onbeş seneye kadar ağır hapis ve amme hizmetlerinden müebbeden memnuiyet cezası hükmolunur.

HUKUK

1. SÖZLEŞME'NİN 6. MADDESİNİN 1. PARAGRAFININ İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI

22. Başvuran, kendisine karşı yürütülen cezai işlemlerin uzun sürmesinden dolayı Sözleşmenin aşağıda verilen 6. maddesinin 1. paragrafının ihlal edildiğini iddia etmiştir:

" Herkes gerek medini hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir. ....."

23. Hükümet, başvuranın iddialarını reddetmiştir. Başvuranın karşı karşıya olduğu suçlamaların karmaşık olduğunu ve başvuran dahil 128 davalının bulunduğu kapsamlı bir davanın sonuçlanmasının ve her davalının THKP/C ile bağlantısının saptanmasının gerekli olduğu bu davanın organize edilmesinin kolay olmadığını öne sürmüşlerdir. Bu unsurların davanın uzun sürmesinin nedeni olduğunu ve adli yetkililerin tutumlarından kaynaklanan herhangi bir ihmalin ya da gecikmenin bulunmadığını savunmuşlardır.

A. Süre Unsuru

24. Mahkeme, işlemlerin başvuranın tutuklandığı 20 Mart 1980 tarihinde başladığını ve Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi'nde davanın halen devam etmekte olduğunu belirtmiştir. Dava yirmi bir yıl beş aydan daha uzun sürmüştür.

25. Mahkeme'nin yetkisi, Türkiye'nin bireysel başvuru hakkını tanıdığı 28 Ocak 1987 tarihinden sonraki 14 yıl 11 aylık süreyi incelemekle sınırlıdır. (bkz. 20 Şubat 2001 tarihli Cankoçak/Türkiye Kararı prg. 26, (Kısım 1) başvuru no 25182/94, 26956/95). Sözkonusu hakkın tanındığı tarihte davanın hangi aşamada olduğu da Mahkeme tarafından dikkate alınmalıdır. İlgili tarihte dava altı yıl on aydır sürmekte idi.

B. Dava Süresinin Makul Olması

26. Mahkeme, Sıkıyönetim Mahkemesi'nin karara varmasının dört yıl dokuz ay sürdüğünü gözlemlemiştir. Askeri Yargıtay'ın ilk başvuru hakkında karara varması üç yıldan daha uzun sürmüştür. Mahkeme, Sıkıyönetim Mahkemesi'nin dava kendisine gönderildikten iki yıl sonra 17 Ağustos 1990 tarihinde ikinci karara varabildiğine işaret etmiştir. Dahası, Yargıtay'ın dava dosyasını alması ve yetkili olması üç yıl beş ay sürmüştür. Yargıtay'ın 18 Nisan 1995 tarihli kararının ardından dava şu anda halen davaya bakmakta olan Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir ve bu mahkemede altı yıl on aydır devam etmektedir. Mahkeme, hem ilk derece mahkemesinde hem de temyiz aşamasında davanın karmaşıklığıyla açıklanamayacak gecikmeler yaşandığı ve ulusal makamlara ithaf edilebilecek gecikmelerin sözkonusu olduğu görüşündedir.

A. Zarar

30. Başvuran, uğradığı maddi ve manevi zarar için toplam 2,000,000 Fransız Frangı talep etmiştir. Bu bağlamda muamelelerin uzunluğuna, onbir yıl boyunca keyfi olarak gözaltında tutulduğuna ve uzunca bir süre iş bulamadığı ve de sosyal güvenlik fırsatlarından faydalanamadığı için maddi ve manevi zarara uğradığı şeklindeki iddialarına değinmiştir.

31. Hükümet, başvuranın iddiaları hakkında herhangi bir yorum yapmamıştır.

32. Mahkeme, başvuranın, kendisine karşı açılan davanın uzun sürmesinden dolayı sıkıntıya girdiği görüşündedir. Hakkaniyete uygun bir surette, 15.250 Euro tazminat miktarını uygun bulmuştur.

B. Yargılama Masrafları

33. Başvuran, yargılama masrafları için belli bir meblağ talep etmemiştir. Meblağın belirlenmesini Mahkemeye bırakmıştır.

34. Hükümet, bu başlık altında da bir görüş belirtmemiştir.

35. Başvuranın dava ile ilgili olarak birtakım harcamalarda bulunduğu açıktır. Mahkeme, yargılama masrafları bağlamında başvurana 1,200 Euro verilmesinin makul olduğuna karar vermiştir.

C. Temerrüt Faizi

36. Mahkemeye sunulan bilgilere göre, bu kararın verildiği tarihte Fransa'da uygulanan yıllık basit faiz oranı % 4,26'dır.

Bu sebeplerden dolayı Mahkeme oybirliğiyle,

1. İç Tüzüğün 43. maddesinin 1. bendi gereğince diğer başvurularla birleştirilen bu başvurunun diğerlerinden ayrılmasına;

2. Sözleşmenin 6. maddesinin 1. paragrafının ihlal edildiğine;

3. a) Sorumlu Devletin başvurana, Sözleşmenin 44. maddesinin 2. bendi gereğince başvurunun nihai hale geldiği tarihi takip eden üç aylık süre içinde aşağıdaki meblağların ödeme günündeki kur üzerinden Türk Lirasına çevrilerek;

i) Manevi tazminat için 15.250 Euro (onbeşbinikiyüzelli Euro),

ii) Yargılama masrafları ile ilgili olarak, 1,200 Euro'nun,

Olabilecek her türlü vergi ve kesinti ile birlikte ödenmesine,

b) Yukarıda sözü edilen üç aylık sürenin aşılması halinde yıllık %4.26 basit faiz uygulanmasına karar verilmiştir.

4. Adil tazmin taleplerinin geri kalan kısmı reddedilmiştir.

İngilizce olarak hazırlanmış olup İç Tüzüğün 77. maddesinin 2. ve 3. maddeleri gereğince, 7 Şubat 2002 tarihinde tebliğ edilmiştir.

Vincent Berger Georg Ress

diğx

Hiç yorum yok: