Cumartesi

ÜLKÜ DOĞAN VD - TÜRKİYE DAVASI

ÜLKÜ DOĞAN VD / TÜRKİYE DAVASI

(32270/96)

Strazburg

19 Haziran 2003

OLAYLAR :

Başvuranlar sırasıyla 1964, 1968 ve 1968 doğumlu olup Adana’da yaşamaktadırlar. Adana Emniyet Müdürlüğü Ekim isimli yasadışı örgütün yaşam pahalılığını ve enflasyonu protesto etmek amacıyla ilan dağıtacağı ve afiş asacağı istihbaratını elde eder. Polis bu eylemlerin halkı tahrik amacı taşıdığını düşünür ve terörle mücadele şubesini haberdar eder. Terörle mücadele şubesi, Ekim üyelerini yakalamak ve örgütsel dokümanlara el koymak üzere bir operasyon planlar. Dosyadaki resmi belgelere göre operasyon 12 Mayıs 1996 günü saat 12.30’da başlar.

Fakat başvuranlara göre, kendileri 11 Mayıs 1996 günü saat 23.00’da yakalanmışlardır. Birinci başvuran Ülkü Doğan eve giderken, ikinci başvuran Adana’daki evinde ve üçüncü başvuran Servet Çolak bir arkadaşının evinde yakalanır. Gözaltında işkence, kaybolma ve gelir dağılımındaki adaletsizlik gibi konulan eleştiren çok sayıda belgeye de el konur.

Polis memurlarınca tutulan ve imzalanan yakalama ve el koyma tutanaklarına göre başvuranların yakalanması 12 Mayıs 1996 tarihinde meydana gelmiştir. Yine bu tutanaklara göre, ne ikinci ne de üçüncü başvuran yakalanmaları sırasında direnme göstermiştir.

13 Mayıs 1996 tarihinde Adana terörle mücadele şube müdürü Adana Cumhuriyet Savcısından başvuranların 15 gün gözaltında tutulmaları için izin talep eder. Aynı gün Savcı bu talebi kabul eder.

Başvuranlar gözaltında tutuldukları sürede çeşitli işkencelere tabi tutulduklarını ileri sürmektedirler. Başvuranlar kollarından asıldıklarını, vücutlarının çeşitli bölgelerine elektrik verildiğini, büyük buz kalıplarının altında ve üstünde çıplak olarak tutulduklarını, dayak yediklerini, kendilerine soğuk su tutulduğunu, aşağılandıklarını, uyutulmadıklarını ve ölümle tehdit edildiklerini öne sürmektedirler.

23 Mayıs 1996 tarihinde başvuranlar Adana Adli Tıp Enstitüsüne götürülerek muayene ettirilir. Birinci başvuranla ilgili raporda her iki bilekte ve sağ dirsekte kabuk bağlamış kesiklere rastlandığı belirtilmektedir. İkinci başvuranla ilgili rapor her iki kolda ve sol dizde kesikler olduğunu göstermektedir. Üçüncü başvuranın raporunda ise sağ dizin altında ve bel bölgesinde kesikler olduğu belirtilmektedir.

Yine 23 Mayıs 1996 günü başvuranlar Adana Cumhuriyet Savcısının önüne çıkarılır ve Savcı kendilerini Adana 4. Sulh Ceza Mahkemesine sevk eder. Sulh ceza yargıcının önünde başvuranlar kendilerine karşı yöneltilen suçlamaları reddederek ifadelerini işkence altında verdikleri şikayetinde bulunurlar. Başvuranları Sulh Yargıcının önünde avukat temsil etmez.

3 Haziran 1996 günü Konya Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcısı başvuranlarla birlikte beş kişiyi daha silahlı terörist örgüt Ekim’e üye olmakla suçladığı bir iddianame hazırlar.

Konya DGM önündeki yargılama esnasında başvuranlar gözaltındayken işkenceye maruz kaldıklarını belirtirler.

26 Kasım 1996 tarihinde Konya DGM başvuranları Ekim örgütüne yardım ettikleri gerekçesiyle on ay hapis ve 41,666,666 TL para cezasına çarptırır. Tutuklu geçirdikleri süre göz önünde tutularak serbest bırakılırlar.

Başvuranlar bu kararı temyiz ederler. Yargıtay 9. Ceza Dairesi Konya DGM’nin 4 Mart 1999 tarihli kararını onar.

Cumhuriyet Savcısı başvuranların Sulh Ceza Yargıcı önünde dile getirdikleri işkence iddialarına ilişkin olarak herhangi bir işlem yapmaz.

HUKUK : 19 Mart 2003 tarihinde Mahkeme, Hükümet’ten aşağıdaki bildirimi alır:

" 1. Hükümetimiz mevcut Türk yasalarına ve Hükümet’in bu tür olayları engelleme kararlılığına rağmen bu olayda ileri sürüldüğü gibi, yetkililerin gözaltında tutulan şahıslara yönelik kötü muamelelerine ilişkin münferit olaylardan üzüntü duymaktadır. Gözaltındakilere kötü muamelede bulunmanın Sözleşmenin 3. maddesine aykırı olduğu kabul edilmektedir. Hükümet, kötü muamelenin engellenmesi ve gelecekte etkili soruşturma yürütme yükümlülüğüne uyulması amacıyla gerekli tüm tedbirleri almayı ve gereken talimatları vermeyi taahhüt eder. Bu bağlamda, 34382/97 No.lu başvurudaki bildirimle üstlenilen yükümlülüklere atıf yapan Hükümet bu taahhütleri yaşama geçirme kararlılığını tekrarlamaktadır.

2. Türk Hükümeti’nin, 32270/96 No’lu başvuruyu dostane çözüme kavuşturmak üzere başvuranlar Ülkü Doğan, Celal Yalçıtaş ve Servet Çolak’a ex gratia tazminat miktarı olarak 80.000 (seksenbin) Euro tutarında ödeme yapmayı teklif ettiğini bildiririm. Bu miktar her türlü maddi ve manevi zarar ile masrafı kapsamakta olup Euro olarak başvuranın ve/veya kanuni temsilcisinin belirteceği bir hesaba yatırılacak, ilgili tüm vergi ve masraflardan muaf olacak ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 39. maddesi uyarınca Mahkemenin verdiği kararın bildirilmesini müteakiben üç ay içerisinde ödenecektir. Bu ödeme davanın nihai kararını oluşturacaktır. Belirtilen süre bitiminden ödeme tarihine kadar geçecek süre için, yukarıda anılan meblağa Avrupa Merkez Bankası’nın marjinal borçlanma oranına eşit % 3’lük basit faiz oranı uygulanacaktır."

Mahkeme, 17 Şubat 2003 tarihinde de, başvuranların temsilcilerinden Hükümet’in dostane çözüme ilişkin önerisini kabul ettiğine ve davayı Büyük Daire’ye götürmeyeceklerini taahhüt ettiklerine ilişkin bildirimini almıştır.

Mahkeme, tarafların üzerinde uzlaştıkları anlaşmayı dikkate almakta (Sözleşmenin 39. Maddesi) ve bu anlaşmanın, Sözleşme ve eki Protokollerde tanımlanan insan haklarına saygı ilkesine uygun olduğuna kanaat getirmektedir (Sözleşme’nin 37/1 ve İçtüzüğün 62/3 Maddeleri).

Dolayısıyla dava zabıtlardan düşürülmelidir.

BU SEBEPLERDEN ÖTÜRÜ MAHKEME, OYBİRLİĞİYLE,

1. Davanın, zabıtlardan düşürülmesine karar vermiş;

2. Ve tarafların davanın Büyük Daire’de tekrar görüşülmesini talep etmeyeceklerine ilişkin taahhütlerini dikkate almıştır.

İşbu karar, 19 Haziran 2003 tarihinde, İçtüzüğün 77/ 2 ve 3 fıkralarına uygun bir biçimde İngilizce verilmiş ve yazılı olarak tebliğ edilmiştir.

diğx

Hiç yorum yok: